
Obezite
TGK kaybında yaşam tarzı değişiklikleri önemlidir. Birçok yaşam tarzı faktörünün düşük yapma riskini artırabilir. Bunlardan ilki obezitedir. Obezite gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli
Hoşgeldiniz! Sitemiz "Tekrarlayan Gebelik Kaybı" konusundaki farkındalığınızı artırmak, uygun testler ve tedaviler hakkında sizlere bilgi vermek ve doktorunuz ile tedavi seçeneklerini tartışmak için bilgilenmenizi sağlamak amacıyla kurulmuştur.
Tekrarlayan düşükleri olan çiftler için çeşitli araştırmalar önerilmiştir. Bu tür testleri yapmanın amacı şunlar olabilir;
• Önceki gebelik kaybının sebebini veya muhtemel nedenini belirlemek,
• Eğer bir seçenekse uygun tedaviyi önermek,
Öncelikle bir kadın doğum uzmanına başvurup kişisel sağlık durumunuzun ve aile öykünüzün değerlendirilmesi amacıyla muayene olmalısınız. Özellikle jinekolojik muayene-ultrasonografi (rahim anatomik problemler) ile değerlendirilmelisiniz.
Hamilelikte en sık görülen problemlerden biri hamileliğin kendiliğinden sonlanmasıdır. 20. haftadan önceki (<500 gram) gebelik kaybına düşük denir.
Düşük yaptığınızda leke şeklinde veya yoğun pıhtı şeklinde vajinal kanamanız olabilir. Bunun yanında kramp tarzında karın ağrısı şikayeti de kanamaya eşlik edebilmektedir
Aşırı stres genel sağlığınız için iyi olmamakla birlikte, stresin düşükle sonuçlandığına dair net bir kanıt yoktur. Ancak sevgi ve ilginin düşük yapan kadının üzerinde etkinliği yüksektir. Kendisi gibi düşük yapan başka hastaların olduğunun bilinmesi, aile desteği, düşük oranlarını azaltır.
TGK kaybında yaşam tarzı değişiklikleri önemlidir. Birçok yaşam tarzı faktörünün düşük yapma riskini artırabilir. Bunlardan ilki obezitedir. Obezite gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli
Özellikle hamileliğin ilk günlerinde ve daha önce düşük yaptıysanız, egzersize bağlı düşük yapma konusunda endişelenmeniz doğaldır. Bununla birlikte, egzersizin düşük yapmaya neden olduğunu gösteren hiçbir
Ne yazık ki, düşükleri önlemenin beslenme ile garantili bir yolu yoktur, ancak olmasını önlemek için kesinlikle yapabileceğiniz bazı şeyler vardır. 1. OMEGA-3
Histeroskopi, rahim içerisinin kamera ile bakılmasını sağlayan prosedürdür. Rahim içinde bir bozukluk olup olmadığı, bozukluk varsa gerçek büyüklükleri ve yeri tespit edilmesi aynı zamanda görülen
Histerosalpingografi Rahim boşluğunu görmek adına kullanılan bir diğer yöntemdir hamilelik için olumsuz olan durumun önceden tespit etmek için uygulanılır. Rahim içerisindeki boşluğun ve tüplerin radyokontrast madde
Saline İnfüzyon sonografi ( SHG ) bir ultrasonografi yöntemidir. Vajinanızdan ve rahim ağzından geçen ve rahim içerisine doğru uygulanan ince bir kateter aracılığı ile rahim
Bir kadının en doğurgan olduğu yaş 20- 29 yaş arasıdır. 35 yaş üzerine çıktıkça kadınlarda yumurta kalitesi ve yumurtalarında genetik problemlerin oluşma riski artar.
Örneğin 25-29 yaş aralığındaysanız yumurtalarınızdaki genetik bozukluklara bağlı düşük yapma riskiniz % 12 iken, 30-34 yaş aralığında bu oran %15’e, 35-39 yaş aralığında %25’e, 40-44 aralığında ise %51’e ve 45 yaş üzerinde % 93 ‘e çıkar.
Erkeklerin yaşı da düşükte etkilidir. En fazla düşük yapan grupta, kadınların yaşının 35 yaş üzeri, erkeğin ise 40 yaşın üzeri olduğu görülmektedir.
Sperm kalitesi, düşük nedeni olabilir. Ancak bunun yanında gebelik kaybına neden olan birden fazla faktör vardır. Sperm fragmantasyonu (DNA fragmantasyonunda yükseklik) bunu belirlemek için SCSA, Tunnel testi, Comet ve Halo testi kullanılabilir. Ayrıca erkeklerde çevresel faktörler iyileştiğinde alkol ve sigara tüketimi azaldığında kilo verildiğinde sperm fragmantasyon oranı azalmaktadır. Bunun yanında diğer testler, Y kromozomu mikrodelesyonları , Sperm anöploidileri, MTFR polimorfizmi ve telomer kısalığı testleride doktorunuz uygun görürse yapılabilir. Doktorlar yakın zamanda tekrarlayan düşük kaybına neden olan erkek nedenlerine bakmaya başladılar ve şimdi hasarlı spermlerin gebelik kaybı riskini artırabileceğine dair bazı kanıtlar bulunmuştur. Hala çok daha fazla araştırmaya ihtiyacımız var, ancak sperm DNA hasarı değerlendirmesi, babaların hamilelik kaybındaki rolü hakkında bazı bilgiler sağlamak için çiftlerde düşünülebilir.
Parmağınızı kestiğinizde kan çok fazla kan kaybetmenizi engelleyecek şekilde kanımız normalde pıhtılaşacaktır. Trombofili, kanın pıhtılaşmasının gereğinden fazla yapan bir durumdur. Trombofili kalıtımsal olarak alınabilir (genetik olarak geçilebilir) veya sonradan başka hastalıklara bağlı oluşabilir (kalıtımsal değil).
Trombofili ile birlikte bir gebelik kaybı öyküsü varsa, buna antifosfolipid sendromu veya APS denir.
Antifosfolipid sendromu (APS) testi, lupus antikoagülanı ve antikardiolipin ve belki de A2GPI antikorları için bir kan testi ile yapılır. Sonuçlar şunlara bilgi sağlayabilir:
(1) APS tanısı koymak,
(2) hamilelik kayıplarına katkıda bulunan bir faktör olduğunu göstermektedir
(3) Antifofolipid sendromunuz var ise olası bundan sonra uygulanacak tedaviyi düzenlemek
(4) APS ile ilişkili diğer ilerleyen gebelik haftalarında karşılaşabileceğiniz sorunların önlenmesine yardımcı olur (örneğin gebelik zehirlenmesi (preeklampsi).
Kalıtsal trombofili’nin de tekrarlayan düşüklerin önemli bir nedeni olup olmadığı açık değildir.
Uterin perdeler (uterin septumlar) tekrarlayan düşüklerde en sık görülen sebepler arasındadır. Bunun yanında daha önce yapılmış kürtajlara bağlı rahim içi yapışıklıklar, myomlar ve endometrial polip tekrarlayan gebelik kayıplarına sebep olabilir. Bu hastalıklar, ameliyat ile histereskopik rezeksiyonla tedavi edilebilir. Bunun yanında rahim ağzı yetmezliği olanlarda 16- 24. hafta sonrasında başlayan ağrısız kanama ile düşük gözlenir. Bu durumda servikal dikiş ve progesteron ilaç tedavisi uygulanır.
Troid bezinin fazla veya az çalışması tekrarlayan düşükler için bir risk faktörüdür. TSH düzeyinizin 2.5 ila 4 mg /dl arasında olması ideal gebelik için istediğimiz kan düzeyidir.
Troid bezi hormonlarının troid bezinden kısmen veya tamamen yapılamaması sonucu gelişen troid bezi hastalıklarında (Örneğin: subklinik hipotroidizm) kan değerlerinde serbest troid hormonları normal çıkmış bile olsa yaklaşık 4 kat fazla düşük riskinin olduğu çalışmalarla ortaya konmuştur. Az miktarda tiroid hormonu (hipotiroidizm), tekraralayan düşükleri olan kadınlarda sıklıkla bulunur ve gebelik kaybı riskini artırabilir. Aşırı tiroid hormonları üretimi (hipertiroidizm), hamilelik kaybına rağmen olmasa da birkaç gebelik komplikasyonuyla ilişkilidir.
Anti TPO antikorları ve ANTİ troglobulin (Anti TG) adı verilen tiroid antikorları tiroid fonksiyon bozukluğuna yol açabilir. Bunun yanında antikorlarının pozitif olması düşük riskinin 4 kat fazla olduğu çalışmalarda belirtilmiştir.
Troid testlerinin ana yapılma amacı sizlere;
(1) tiroid fonksiyon bozukluğu tanısı koymak,
(2) hamilelik kayıpları için muhtemel bir sebep veya katkıda bulunan faktör gösterdiğini,
(3) olası tedaviyi önermektedir.
Troid bezinin fazla veya az çalışması tekrarlayan düşükler için bir risk faktörüdür. TSH düzeyinizin 2.5 ila 4 mg /dl arasında olması ideal gebelik için istediğimiz kan düzeyidir.
Troid bezi hormonlarının troid bezinden kısmen veya tamamen yapılamaması sonucu gelişen troid bezi hastalıklarında (Örneğin: subklinik hipotroidizm) kan değerlerinde serbest troid hormonları normal çıkmış bile olsa yaklaşık 4 kat fazla düşük riskinin olduğu çalışmalarla ortaya konmuştur. Az miktarda tiroid hormonu (hipotiroidizm), tekraralayan düşükleri olan kadınlarda sıklıkla bulunur ve gebelik kaybı riskini artırabilir. Aşırı tiroid hormonları üretimi (hipertiroidizm), hamilelik kaybına rağmen olmasa da birkaç gebelik komplikasyonuyla ilişkilidir.
Anti TPO antikorları ve ANTİ troglobulin (Anti TG) adı verilen tiroid antikorları tiroid fonksiyon bozukluğuna yol açabilir. Bunun yanında antikorlarının pozitif olması düşük riskinin 4 kat fazla olduğu çalışmalarda belirtilmiştir.
Troid testlerinin ana yapılma amacı sizlere;
(1) tiroid fonksiyon bozukluğu tanısı koymak,
(2) hamilelik kayıpları için muhtemel bir sebep veya katkıda bulunan faktör gösterdiğini,
(3) olası tedaviyi önermektedir.
Operatör Doktor
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu olup, Kadın Hastalıkları ve Doğum İhtisası’nı Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapmıştır. Hacettepe Beslenme ve Diyetetik Bölümünde Yüksek Lisansı’nı yapmış ve Zekai Tahir Burak Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Yardımcı Üreme Teknikleri Eğitimi’ni tamamlamış olup, 2013-2019 yılları arasında çeşitli özel hastanelerde ve vakıf üniversitesinde çalışmış 2019 yılında IVI Master Degree in the Biotechnology of Human Assisted Reproduction and Embryology/Spain master programından mezun olmuştur. Şu an Ankara Etlik Zübeyde Hanım Doğumevi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışmaktadır. İlgi alanları beslenme, reprodüktif endokrinoloji, endometriozis ve infertilitedir.
© TELİF HAKKI - PROF. DR. ENGİN ORAL - TÜM HAKLARI SAKLIDIR.
Bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için doktorunuza başvurunuz.